Devasa Barajların Getirisi ve Götürüsü

Barajlar; su taşkınlarını önlüyor, kuraklığa çare oluyor, çevreye dost bir enerji üretimi sağlıyor. Aynı zamanda birçok ülkede kalkınmanın bir anahtarı olarak görülüyor. Merkezi Paris’te bulunan Uluslararası Büyük Barajlar Komisyonu’nun (ICOLD) verdiği rakamlara göre, bugün tüm dünyada ortalama 45.000 büyük baraj projesi bulunuyor. Enerji üretimi ve tarım alanlarının sulanması açısından önemli bir alternatif olan hidroelektrik santralleri her zaman iyi sonuç vermiyor. Uzmanlar, dev hidroelektrik santralleri yerine küçük barajlar kurulmasından yana.

Baraj inşaatında öncü ülke Çin. Dünyadaki baraj projelerinin yarısı bu ülkede. Artan enerji ihtiyacını karşılamak ve tarım için su rezervleri oluşturmak için inşa edilen Üç Boğaz Barajı ise bunların en büyüğü. Barajın yapımında temel amaç Yangtze Nehri’nin sürekli olarak taşması sonucu binlerce insanın ölmesini engellemekti. Enerji üretimi ise ikinci plandaydı. Ancak barajın yapımından kısa süre sonra, enerji üretimi ile sel taşkınlarını önlemenin birbiriyle bağdaşmadığı anlaşıldı. Enerji üretiminin en üst düzeyde sağlanması için baraj su haznesinin dolu olması gerekirken, nehrin taşmaması için ise burasının boş olması gerekiyor.

Toplam 18.200 megavatlık gücüyle dünyanın en büyük hidroelektrik santrali 17 yıl süren çalışmalar sonucunda ortaya çıktı. Hidroelektrik santral her yıl 9 nükleer santralin ürettiği enerji kadar enerji sağlıyor ve tahminen 160 milyon ton kömürün yakılması sonucu ortaya çıkacak karbondioksit önlenmiş oluyor. Ayrıca geçiş havuzları aracılığıyla yük ve yolcu gemilerinin geçişini ve nehrin akış yönünün tersine bir trafiği mümkün hale getiriyor.

Ancak bilançonun bir de olumsuz yanı var. Barajın inşaatı sırasında 1.300.000-2.000.000 insan evinden taşınmak zorunda kaldı. Ayrıca 2.500 bitki ve 300 balık türü de yaşam alanlarının yok olması tehlikesiyle karşı karşıya hale geldi. 22 hayvan türü de nesli tükenme tehlikesi altında olanlar listesine eklendi. Öte yandan uzmanlar, baraj nedeniyle nehrin doğal akışı içinde kendi kendini temizlemesinin mümkün olmadığını belirtiyorlar. Nehirdeki tortunun baraj duvarında birikmesi sonucu tesisin zarar görmesi ihtimali bulunuyor. Ayrıca çevrede yaşayan halkın başka seçenek bulunmaması nedeniyle nehir suyuna attığı çöpler de büyük bir çevre kirliliği yaratıyor. Yeni kurulan fabrikalar zehirli atıklarını nehre boşaltıyor. Ortaya çıkan sorunlar ve eleştiriler sonrasında Çin yönetimi de tesisi planlayanların ekolojik ve ekonomik sonuçları yeterince dikkate almadığını kabul etmek zorunda kaldı.

Üç Boğaz Barajı, iklime dost enerji üretiminin dev projelerde nasıl sorunlara yol açabileceğinin tipik bir örneği oldu. Çeşitli ülkeler, tüm dünyada yayılan protesto eylemleri nedeniyle dev baraj projelerinden vazgeçmek zorunda kaldı. ABD, ekolojik maliyetinin yüksekliği nedeniyle bir daha büyük baraj inşa etmeyeceğini açıkladı. Brezilya’da Amazon bölgesini sulayan Şingu Nehri üzerinde yapılması planlanan Belo Monte Hidroelektrik Santrali açılan davalar nedeniyle hâlâ başlayamadı. Myanmar’da hükümet, Irrawaddy Nehri üzerine kurmayı planladığı hidroelektrik santralden vazgeçti. Başbakan Thein Sein “halkın iradesine karşı” olacağı gerekçesiyle Çin tarafından desteklenen projeyi durdurduklarını ilan etti. Şili’de ise halkın yaklaşık yüzde 70′i Patagonya’da kurulacak dev hidroelektrik santrali projesi HidroAysen’e karşı çıkıyor. Projede 2.000 kilometrelik bir yüksek gerilim hattıyla başkent Santiago’ya enerji ulaştırılması planlanıyordu. Mısır’da ise bir mühendislik yapıtı olarak sunulan Asvan Barajı‘nın yarattığı sonuçlar bugün ortaya çıkıyor. 1971 yılında yapımı tamamlanan santralde yıllık taşkınlar devam ettiği ve yeraltısuyuna deniz suyu karıştığı için barajın temeli tuzdan olumsuz bir şekilde etkileniyor. Peki GAP..

Dünya Barajlar Komisyonu da 2000 yılı sonunda yayımladığı raporda büyük barajların bedelinin ağır olduğunu açıklamıştı. Rapora göre, dünya çapında 40.000.000-80.000.000 insan bu barajlar nedeniyle yurdundan oldu. Ayrıca barajların inşası sırasında çevreye ve iklime olumsuz sonuçları da önemsenmedi. Ancak yine rapora göre, su ve gıda güvenliğini sağlamak ve temiz enerji açısından barajların önemli bir rol oynayabileceği belirtiliyor. Büyük barajlardan ziyade küçük ve yerel projeler denenmesi tavsiyesinde bulunuluyor. Bu projelerin insanlara ve çevreye olumsuz etkilerinin daha az olacağı; yerel ölçekte enerji ve su ihtiyacına katkı sunabileceği ifade ediliyor.

Kaynakça
DWTürkçe, Büyük barajların bedeli ağır, 17 Kasım 2011

Bu ASTER görüntüleri, Çin’deki Yangtze Nehri’nin, dünyanın en büyük barajı olan Üç Boğaz Barajı’nın hemen batısındaki 60 kilometrelik bir bölümünü göstermektedir. Rezervuar 2012 yılında tamamen doldurulduğunda, su seviyesi 175 metreye yükselecek ve 600 kilometre boyunca uzanacaktır. Rezervuar, dünya çapında ün kazanmış üç boğazdan ikisini sular altında bırakacaktır. Baraj, geçmişte binlerce insanın ölümüne yol açan Yangtze Nehri taşkınlarını kontrol altına almak amacıyla inşa edilmektedir. Üstteki görüntü, barajın inşası sırasında ve rezervuar henüz doldurulmadan önce, 20 Mayıs 2001 tarihinde alınmıştır. Alttaki görüntü ise 25 Mart 2003 tarihine aittir ve rezervuarın kısmen dolmuş hâlini, çok sayıda yan kanyonla birlikte göstermektedir. Görüntü, 31 derece kuzey enlemi ve 110,5 derece doğu boylamı merkezli olarak çekilmiştir. Görüntü kaynağı: NASA/GSFC/METI/ERSDAC/JAROS ve ABD/Japonya ASTER Bilim Ekibi.