Dünyamız küre şeklinde olsaydı. Pekâlâ, Yerküre’nin her yeri aynı yoğunluğa sahip olsaydı. O zaman yerçekimi ayak bastığımız her yerde sabit olurdu, değişmezdi. Ama durum böyle değil. Çünkü okyanusların altına yaklaşık 10 kilometre dalan katı ve sert kabuk, kıtaların olduğu bölgede takriben 32 kilometre kalınlığındadır. Bu yüzden, bazı alanlar hafif malzemeler içerir, bazılarıysa bunlara göre daha ağırdır. Yoğunluktaki bu değişimin nedeniyse mantodaki hareketliliktir. Bütün bu etkilerin bir sonucu olarak, yerçekimi bazı yerlerde diğerlerine kıyasla daha güçlü hissedilir.
Oyuncak hamurdan yapılmış bir küre elinizde olsun. Ardından avucunuzdaki hamuru iyice sıkın. Ve karşınızda dünyamızın gerçek şekli.. Bu olguyu açıklığa kavuşturmak için yürütülen bir çalışmada elde edilen yeni bulgular sunuldu.
Avrupa Uzay Servisi’nin GOCE* uydusu uzaktan algılama yöntemiyle yerçekimini haritalamayı başardı. Dünya’nın her noktasındaki yerçekimine ait veriler uydu aracılığıyla toplandı. Bu bilgiler ışığında, Dünya’nın en doğru ve en hassas yerçekimi haritası üretildi. Sonuç olarak elde edilen görüntüde, dünyanın yamru yumru bir şekle sahip olduğu kanıtlandı. Benzeri görülmemiş ayrıntılarıyla sunulan Dünya’nın yerçekimi haritası 4. Uluslararası GOCE Kullanıcıları Çalıştayı’nda açıklandı.

Yeryüzünü gözetleyen diğer uydulara nazaran daha yakın bir yörüngede dönen GOCE uydusu, yerçekimini haritalamış ve gerçek geoiti görüntülenmiş oldu. Örneğin, uydu Alplere yaklaştığı zaman, dağlar uyduyu hafifçe kendilerine doğru çekmiş. Bu gibi yerçekimi alanındaki düzensizliklerin ölçeği uydunun yörüngesinde yapılan çok hassas çözümlemelerle öğrenilmiş. Ek olarak, manyetik alandaki sayısal değişiklikleri ölçen bir gradiyometre taşıyan GOCE uydusu yerkürenin bütüncül resmini ortaya koymuş.
Geoit göreceli olarak sürekli sabitken bile deprem, kutup buzullarının erimesi ve deniz seviyesindeki değişim gibi tüm olgularda göze çarpmayan değişiklere neden olmaktadır. Bu geçici değişiklikler çok küçük olmasına rağmen milimetre düzeyinde ölçülebilir.
Gerçek geoitin haritalanmasıyla birlikte okyanus ve iklim üzerine çalışan biliminsanları daha fazla bilgiye sahip olacak. Geoit, yalnızca yerçekimi tarafından şekillendirilen, gelgit ve akımların olmadığı en uygun küresel okyanusun yüzeyini temsil eder. Bu kabul, iklim değişikliklerinden oldukça etkilenen okyanus akımlarının, deniz seviyesindeki değişimin ve buzullardaki hareketliliğinin ölçülmesinde çok önemli bir kaynaktır.
Gördüğümüz gibi mükemmel GOCE gradiyometre verileri, sürekli geliyor. Sonuç olarak, oluşturulan yerçekimi alan örneği, her iki aylık döngüden sonra daha da iyi hale geliyor. Artık GOCE verileri, bilim ve uygulamalar da kullanılmak için hazır durumda. Bundan dolayı, ilk denizbilimsel (oşinografik) sonuçları heyecanla beklemekteyim. GOCE’nin ürettiği eşi görülmemiş kalite ve çözünürlüğe sahip veriler, hem okyanusların hareketli topoğrafyasını hem de okyanuslardaki akıntı örneklemelerini bizlere gösterecektir. Sonuç olarak, okyanuslardaki değişime bakışımızın gelişeceğinden eminim.Reiner Rummel (Münih Teknik Üniversitesi)
Geoit bilgileriyle deprembilimi (sismoloji) ve manyetizmanın birleştirilmesi sonucu gezegenimizin iç yapısı ifşa olacak hatta deprem kökenli süreçlerde açıklığa kavuşacaktır. İlke olarak, depremden önce kıtasal ve okyanusal plakalar yanyana gelir ya da dalma-batma gerçekleşir. Depremin cereyan ettiği an yerçekimi için parmak izi kabul edilir. Depremden sonra, plakalarda kayda değer boyutlarda yerdeğiştirir ve bu durum farklı parmak izlerine neden olur. Depremden önce ve sonra alınan yerçekimi ölçümlerin karşılaştırılması, deprembilimcilerin ürettikleri örneklemelerin düzeltmesine yardımcı olacağı gibi deprem mekanizmasının daha iyi kavranmasına olanak sağlayacaktır.
GOCE uydusu, Mart 2009’da fırlatıldı. Ana görevi olan yerkürenin yerçekimi haritasını üretme vazifesini iş takviminin 6. haftasında bitirdi. Fakat, 2012’ye kadar yerçekimi çalışmasını yürütecek ve bu doğrultuda daha hassas ölçümlere devam edecek.
*GOCE
İng. Gravity Field and Steady-state Ocean Circulation Explorer
Tr. Yerçekimi Alanı ve Kararlı Okyanus Akımları Kâşifi
Yazar adı ve yayın adı kaynak belirtilerek özgürce kullanılabilir.
Tortopoğlu, B. ve Güler, B., 2011. Dünya’nın Yamuk Yumuk Bir Şekli Var, yerbilimleri.com
Kaynakça
ESA, Earth’s gravity revealed in unprecedented detail, 10 Temmuz 2011 tarihinde ulaşıldı.
Redd, N., T., Best Gravity Map Yet Shows a Lumpy, Bumpy Earth, space.com, 10 Temmuz 2011 tarihinde ulaşıldı.