Çin’in Konum Belirleme Sistemi: BDS
Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa Birliği (AB) ve Rusya’dan sonra Çin de kendi küresel konumlama sistemini dünyaya açmak için çalışmalara başladı. 2015 yılında tamamlanması planlanan projeyle, 30′dan fazla uydu birbirine bağlanacak. Askeri ve sivil amaçlı kullanılacak BDS (İng. Beidou Navigation System) isimli projenin tamamlanması için iki yıl içinde 10 uydu fırlatılacak. Yeni uydular şu an yörüngede bulunan ve sadece Çin üzerinde navigasyon sağlayan 5 uyduya entegre edilecek.
Projenin tamamlanması ile Çin, ABD’nin GPS (İng. Global Positioning System) ismiyle hakim olduğu küresel yer belirleme pazarında, diğer yer belirleme sistemleri AB projesi Galileo ve Rusya menşeli GLONASS’a (İng. GLObal NAvigation Satellite System) alternatif olacak.
En az 3 adet uyduyla dünya üzerinde herhangi bir noktanın koordinatları belirlenebiliyor. Ancak atmosfer ve uzay havası etkilerinden dolayı yer belirleme sırasında hatalar oluşabiliyor. Ülkeler bu hatayı engellemek için 4 ve daha fazla uyduyu yer belirleme amacıyla kullanıyor. Yapılan araştırmalara göre en az 8 uydunun kullanıldığı sistemde, el cihazları dünya üzerinde istenilen bir noktayı milimetrik olarak bulabiliyor.
Ülkelerin kendi küresel yer belirleme uydularına sahip olması özellikle savaş zamanında büyük önem taşıyor. Çünkü bu sisteme sahip olan bir ülke, servis verdiği ülkeye yönelik olarak istediği zaman uyduları tamamen kapatabilirken, istediği zaman da uyduların farklı konumlama yapmasını sağlayabiliyor. Günümüzde tüm dünyada kullanılabilen tek küresel konumlama sistemi ABD tarafından geliştirilen GPS iken, Rusya’nın GLONASS’ı tüm dünyayı kapsama yolunda ilerliyor.
Çin’in BDS’nin ilk uydusunu 2000 yılının Ekim ayında fırlattı, bugüne kadar 5 uydu fırlatan ülke, 2007 yılının Nisan ayında fırlattığı son uydudan beri COMPASS kod adlı ikinci nesil navigasyon sistemi için çalışıyor.
BDS sistemi; GPS, GLONASS ve Galileo sistemi gibi dünyadan 2000 ile 35,786 kilometre uzaklıkta bulunan MEO (Medium Earth Orbit – Orta Yörünge Uyduları) yerine 36 bin kilometre yükseklikte, Ekvator düzleminde olan ve dönme periyotları Dünya’nın dönüş periyoduna eşit olan GEO (Geostationary Earth Orbit – Yerdurağan Yörünge Uyduları) kullanılarak oluşturuluyor. Bir GEO uydusunun ortalama kapsama alanı Dünya’nın %40′ına eşit.
Avrupa’nın Konum Belirleme Sistemi: Galileo
Avrupa, küresel konum sistemlerinde Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) bağımlılığını kırma yönünde ilk adımını attı. Dünya’dan 23.000 kilometre yukarıda yörüngeye yerleştirilecek olan IOV-1 PFM ve FM2 uydularını taşıyan Rus Soyuz füzesi, Fransız Guyanası’ndaki üsten yola çıktı.
Alternatif uydu yönleyici (konum) sistemi Galileo, Avrupa Birliği ve Avrupa Uzay Araştırmaları Dairesi (ESA) tarafından güncellenip 5 milyar avroya oluşturuldu. Almanya, Galileo projesinin en büyük finansörü ve uydular en fazla sermayenin geldiği Almanya’da üretiliyor.
2005 ve 2008 yıllarında “Giove-A” ile “Giove-B” deneme uyduları fırlatılmıştı. Galileo’nun aslında 2008 yılında devreye girmesi bekleniyordu. Pek çok kez meydana gelen teknik aksaklıklar, sistemin gerekliliğine dair farklı siyasi görüşler ve masrafların beklenenden fazla olması projenin eleştirilmesine yol açtı. Avrupa’nın ilk sivil uydu konumlandırma sistemi projesinin gerçekleştirilmesi konusunda tereddüt yaşanıyordu. Bu yüzden, yapımı yıllardır süren, bürokrasiye takılıp kalan ve özel sektörde finansman bulunamadığı için Avrupalı vergi mükelleflerine yaklaşık 7 milyar dolara mal olan Galileo’nun tamamen bir fiyasko olacağını savunan çevreler de var. Bu çevrelere göre, 30 uydudan oluşacak Galileo sistemini tamamlayıp işletmek yılda 1 milyar dolara, hatta daha fazlasına mal olacak.
Avrupa Birliği, Galileo sisteminin 1 metre yanılma payı ile dünyadaki nesnelerin yerini uzaydan saptayabilmesini umuyor. Amaç, Pentagon’un geliştirip kontrol ettiği ve resmi verilere göre 3-8 metre yanılma payı olan GPS‘ten çok daha hassas bir sistem kurmak. Galileo; denizcilikte, haberleşmede, yer tespitinde, tarlalarda tohum ekiminde, araştırma ve kurtarma operasyonlarında vs. kullanılabilecek, yani rakip olmanın bir gereği olarak GPS nerede ne amaçla kullanılıyorsa oralarda.. Avrupa Birliği, bu tür faaliyetlerden 125 milyar dolar gelir sağlamayı planlıyor.
Galileo projesi kapsamında toplam 30 uydu uzaya fırlatılacak. 2014 yılına kadar 18 uydunun yörüngede yerini alması planlanıyor. Çalışmalar için iki merkez belirlendi. İtalya’da Fucino ve Almanya’da Münih kenti. Tasarının 2012 yılında tamamlanması öngörülürken bu tarih öne alındı. Eğer herşey planladığı gibi giderse, uydu sistemi 2014 hayata geçecek ve kısmi kullanıma geçilmesi planlanıyor. İzleyen 6 yılda -2020′de- tamamıyla kullanıma hazır hale gelecek.
Astrofizikçi Dirk Frimout’a göre, tek bir sistemin olması iyi değil: “Elbette ABD’nin GPS sistemini kullanıyoruz, ama tek bir sistemin olması iyi değil, birden fazla seçeneğin olması dayanıklılık açısından da iyi. Ayrıca iki sistemin birbirlerini tanımaları da sağlanacak, bu rekabet açısından da iyi olacak.” Belçika Kraliyet Gözlemevi’nden Pascale Defraigne, “Sistemin çalışabilmesi en az 18 uydunun etkin olması gerekiyor. Bu iki uydu ile tam anlamıyla kullanıma hazır hale gelmedi; ama uydudan sinyalleri alabiliyoruz. Şimdi uzun vadeli olması için çalışmalar yapılıyor. Alınan sinyallerin ölçümleri yapılacak ve bundan sonra geçerliliği oluşturulacak.”
Avrupalı Galileo’nun rakipleri, ABD Ordusu’nun denetimindeki GPS, Rus GLONASS ve Çinli BDS. GPS (Küresel Konumlandırma Sistemi) yoluna tam gaz devam ediyor ve dünyada bir standart; Rusya kendi küresel konum belirleme sistemi Glonass’ı tamamladığını söylüyor; Çin de Pusula (BDS) adlı bir sistemi kurma çalışmalarını sürdürüyor. Yer saptamada kullanılabilecek seçeneklerin artması iyi, tabi ki son kullanıcıya ücretsiz ve herşeyden önemlisi açık bir kaynak olarak sunulacaksa..
Kaynakça
BBCTürkçe, GPS’e Avrupa’dan rakip geliyor: Galileo, 22 Ekim 2011.
DWTürkçe, Galileo’nun ilk uyduları fırlatıldı, 22 Ekim 2011.
ENTürkçe, Galileo hayata geçmeye hazırlanıyor, 22 Ekim 2011.
BDS haberi ise NTVMSNBC sitesinden derlenmiştir.
