Enerji-Mekan İlişkileri, Zaman Kavramı ve Evrim

Dünyamızın tarihi, yeryuvarı katmanlarına işlenmiş olarak kaydedilmiş bulunmaktadır. Güneş sistemimizin ve evrenimizin tarihi de o sistemler içinde çeşitli şekillerde kaydedilmiştir. Şimdi, tüm bu tarihsel gelişimlerin hepsinin çok genel bir özetini sunmak, nasıl bir evrende ve nasıl bir dünyada yaşadığımızı anlayabilmek için, geçmişe doğru bir geziye çıkalım. Günümüzden 50 yıl geriye gittiğimizde, elektronik teknolojisine ait ürünlerin…

devamını oku

Türkiye’nin Neotektoniği

Türkiye’de Neotektonik Orta Miyosenden itibaren başlamaktadır. Bundan önceki kısım ise Paleotektoniktir. Neotektonik: Miyosen sonrası yaşlı tektoniğe bu ad verilir. Bu dönemdeki yapılara ise Neotektonik Yapılar adı verilir. Paleotektonik: Miyosen öncesindeki tektonik faaliyete denir. Bu dönemde meydana gelen yapılara ise Paleotektonik Yapılar adı verilir. Tektonik: Genel bir ifadedir. Yerkabuğunu etkileyen gerilmelerin tesiriyle meydana gelen olaylardır. Jeotektonik:…

devamını oku

Küresel Isınma: Gerçekler ve Belirsizlikler

Küresel ısınma ya da daha genel bir ifadeyle küresel iklim değişimi şüphesiz son zamanların en popüler gündem maddelerinden birisidir. Yerbilimleri ile uğraşan bilim adamlarının en fazla önem verdikleri araştırma alanlarından olmasının yanısıra kamuoyunu da sıkça meşgul eden konulardan birisi olduğu söylenebilir. Küresel ısınma, hemen her ekstrem[1] hava olayından sonra çokça tekrarlanan ifadelerin başında gelmektedir. Son aylarda…

devamını oku

Yerbilimciler Etik Yükümlülüklerini Ne Zaman Tartışacaklar?

Bilimsel kuramların, araştırma sonuçlarının bilim topluluğu içinde dolaşımının dış etkilerden bağımsız olması genellikle kabul edilen bir görüştür. Bu sav bilimin ancak özgür bir ortamda gelişebileceği düşüncesiyle temellendirilmektedir. Ancak bilimsel araştırmalarda ve araştırma sonuçlarının iletişiminde tam özgürlükten vazgeçilemeyeceği kabul edilse bile, aynı yaklaşımın araştırma sonuçlarının doğrudan halka iletilmesinde de geçerli olması gerektiği sorgulanmaksızın kabul edilebilecek bir…

devamını oku

Depremin Matematiği

Deprem matematiği üzerinde çalışan jeofizikçiler, deprem tahmini konusunda yanlış varsayımlarda bulunulduğunu söylüyor. Kendi sonuçlarına göre büyük bir depremin bir yerleşimi vurma fırsatı her zaman söylenegeldiği gibi artacağına, azalıyor. Birçok jeofizikçi bir depremin zamanını ve yerini tam olarak tahmin etmekten vazgeçmişlerse de, belli bir zaman içinde bir yerde deprem olup olmayacağı hâlâ araştırılıyor. Varsayım, bir yerde…

devamını oku

Nankai Çukuru: Hedef Depremin Merkezi

Avrupa Yerbilimleri Birliği’nin (EGU) yıllık toplantısında, deprem ve tsunami (dev dalga) oluşturan en etkin bölgelerden biri olan, Nankai Çukuru’nda (bkz. Şekil 1) yürütülen çalışmanın ilk aşaması sunuldu. (Black, 2008) Projenin (NanTroSEIZE) hedefi, 6 kilometre derinliğe sensör (alıcı) yerleştirerek, bölgedeki sarsıntıları önceden haber veren bir uyarı sistemi kurmak. Bu kapsamda şimdilik 1.4 kilometre uzunluğunda sondaj yapılmış durumda….

devamını oku

Levha Tektoniği Kuramı

İnsanoğlu düşünmeye başladığı andan itibaren çevresindeki yerşekillerin nedenlerini merak etmiş, bunların binlerce yıl sabit ve sarsılmaz kabul edilmesinden sonra, aslında sürekli bir hareket ve evrim içinde olduklarını anlayınca da bu hareketi idame ettiren kuvvetin doğasını ve kökenini araştırmaya başlamıştır (Şengör, 1983). Sayıları oldukça kabarık olan jeotektonik hipotezlerin veya teorilerin başlıcaları Kontarksiyon Teorisi, Ekspansiyon Teorisi, Mağmatik…

devamını oku

Haziran 2025’de YERBİS Uygulamasında Yapılan Güncellemeler

JMO ile Çevre, Şehircilik ve İklim değişikliği Bakanlığı Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğü koordinesinde “Yer Bilimsel Etüt Bilgi Sistemi (YERBİS) Uygulamasında Yapılan Güncellemeler”e ilişkin 27 Haziran 2025 tarihinde çevrimiçi eğitim düzenlendi. Söz konusu eğitimi, tüm jeoloji ve jeofizik mühendislerinin katılımına açık yapıldı. YERBİS nedir? 1 Mayıs 2018 tarihinden beri, Yer Bilimsel Etüt Bilgi Sistemi (YERBİS) uygulaması, Çevre, Şehircilik…

devamını oku

USGS: ABD Karasındaki Mevcut Petrol ve Doğalgaz Kaynaklarının 2025 Tahmin Raporu

Yerbilimine (jeolojiye) dayanarak değerlendirme yapan Amerikan Yerbilimsel İnceleme Kurumu (USGS), Amerika Birleşik Devletleri’nin deniz hariç karasını oluşturan federal arazilerinin altında keşfedilmemiş ve teknik olarak üretilebilir petrol ve doğalgaz kaynakları için 2025 yılı raporunu yayımlandı. Ortalama tahminlere göre; 29,4 milyar varil petrol, 391,6 trilyon fit küp doğalgaz ve 8,4 milyar varil doğalgaz sıvısı potansiyeli tahmin ediliyor….

devamını oku

SAFOD: San Andreas Fayı’nın Dibindeki Gözlemevi

Depremlerden önce yerkabuğunda meydana gelen özel bir gerilimi ölçmenin, yersarsıntılarının önceden bilinebilmesi ve haber verilebilmesinde kullanılabileceği sanılıyor. ABD’nin Kaliforniya eyaletindeki San Andreas fayı boyunca yer kabuğunu inceleyen sismologlar, bir kilometre aşağıda depremden önce sismik dalgaların hızının değiştiğini tespit etti. Nature dergisinde yayınlanacak araştırmanın (Niu, F., P. G. Silver, T. M. Daley, E. L. Majer, and X. Cheng,…

devamını oku

Kuzey Anadolu Fayı’nın Keşfi…

Hesapta Olmayan Önsöz!Bu yazı, 15 Aralık 1995 Cuma günü bitirildi ve TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi yetkililerine ulaştırıldı. Kuzey Anadolu Deprem Hattının büyük, doğrultulu atımlı bir fay olduğunu ve Anadolu’nun büyük bir kısmının, bu fay boyunca, Karadeniz sahil dağlarına nazaran batıya kaydığını keşfeden, Cumhuriyet tarihimizin yetiştirdiği kuşkusuz en büyük doğa bilimcilerimizden İhsan Ketin, 16 Aralık…

devamını oku

NASA Sürekli Hareket Eden Okyanus Akıntılarını Modelledi

Denize bakınca dipsiz bir kuyu görenler için okyanus devasa bir sonsuzluğu ifade eder. Ufuk çizgisiyse bu duyguyu perçinler. Hiç bitmeyecekmiş, sonu gelmeyecekmiş gibi gelir insana, yüzmeden korksa bile.. Pekâlâ, okyanus veya denizlerdeki akıntılar nasıl oluşur? Eşitsizlik yüzünden, termodinamik.. Doğada eşitsizlik vardır ve her şey eşit olmaya çalışır; ana ilke budur. Akıntılar: sıcaklık farkı, seviye farkı veya…

devamını oku

Yerbilimlerinde Etik

Bir yerbilimcinin bir meslek bireyi ve öncesinde bir birey olarak uyması gereken asıl ilkeler nasıl özetlenebilir? Bu konuda vurgulanabilecek ilkeler demeti aşağıda sunulduğu gibi olabilir mi? 1- Bir yerbilimci olarak yeryüzünü, gezegenleri ve bunlara ilişkin süreçleri irdelemek, kavramak ve bunlara ilişkin bilgiyi meslektaşlarına ve kamuya iletmek; 2- Toplum için gerekli olan enerji, mineral ve su…

devamını oku

Uydu Enkazlarına Kesin Çözüm: Kessler Çöp Vergisi

Yerküre’nin etrafında aylak aylak gezen atıl durumdaki yapay uyduların oluşturduğu görüntü; uzay enkazı, uzay döküntüsü, uzay yıkıntısı, uzay hurdası, uzay atığı ya da uzay çöpü olarak tanımlanıyor. Artık uluslararası bir sorun olan bu kirliliğe pratik ve kesin bir çözüm aranıyor. Aslında bize kalsa çözüm kolay, su faturasına eklenen çevre temizlik vergisi gibi uzay çöp vergisi…

devamını oku

Manyetik Bir Şölen: Aurora Borealis ya da Kuzey Işıkları

Güneşin ânı ânına uymaz fakat tüm sıcaklığıyla doğduğu an ikiye ayılır. Önce birçok rengin karışımı yani alaca bir karanlık olur, bu an tan veya fecirdir. Daha sonra bir aydınlık belirir, bu an şafaktır. Peşi sıra meydana gelen bu iki olayın cereyan etmesi an meselesidir. İşte Aurora Borealis sözcüğünün, Aurora‘sı antik Roma döneminin şafak veya tan vakti tanrıçasının adından…

devamını oku

ESA: Dünyanın Bilinen En İyi Çözünürlükteki Karasal Arazi Örtü Haritası

GlobCover adlı proje sonucu, artık dünyanın doğal örtüsünün öncekilere göre, 10 kat daha net bir fotoğrafı var. Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ortaklaşa yürüttükleri çalışmanın, başlangıç sürümünü, 10 Mart 2008 tarihinde, Roma’da tanıttı. (ESA, 2008; Hanoğlu, 2008) Görüntüler, ESA’nın Envisat uydusunun MERİS (Medium Resolution Imaging Spectrometer) aracı tarafından,…

devamını oku

Dehşet İçinde Bırakan Maden Kazası: Çöllolar Kömür Sahası, Şubat 2011

Çöllolar linyit sahasında bir hafta içinde iki heyelan (toprak kayması) meydana geldi. İlk heyelan, açık ocağın güneybatısında yer alan kalıcı şevlerde gerçekleşti ve bir kişinin hayatını kaybetmesine ve üretim faaliyetlerinin geçici olarak durmasına yol açtı. Dört gün sonra ise aynı ocağın kuzeydoğusundaki geçici üretim şevlerinde, ilkinden daha büyük ikinci bir heyelan meydana geldi. Toplamda yaklaşık…

devamını oku

NASA ve METI: Dünya’nın Bilinen En Kapsamlı Topoğrafik Haritası

Sürüm 1 1.3 milyon görüntüden oluşan veri, Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) ile Japonya Ticaret Bakanlığı’nın (METI) ortak çalışmasıyla toplandı. Fotoğraflar, Terra uydusuna yerleştirilen; Japonya’ya ait ASTER (İng. Advanced Spaceborne Thermal Emission and Reflection Radiometer) adlı özel veri işlemcisiyle çekildi. Küresel Ölçekte Sayısal Yükselti Haritası ile dünya yüzeyinin yüzde 99′u tarandı. Bu zamana kadar…

devamını oku

Matematik Doğayı Tanımlamada Yeterli Midir?

Eski Yunan döneminden Ortaçağa kadar, yaklaşık 16 yüzyıl matematiğin fizikten üstün bir bilim dalı olduğu düşünüldü. Çünkü matematik daha sağlam temeller üzerine inşa edilmişti ve sadece kağıt-kalemle her şey halledilebiliyordu. Halbuki fizik, karışık deneyler yapıyor ve ölçüm hatalarını içeren kesin olmayan cevaplar ortaya koyuyordu. Deney yapmanın önemi anlaşılır anlaşılmaz, matematik ve fizik işbirliği yaparak, tek…

devamını oku

Keşfedilen Okyanus Tabanının Yüzde 4,7′si Dağlık Yüzde 16,3′ü Tepelik

Yapılan yeni bir araştırma sonucu, deniz yüzeyinde daha önce düşünülenden fazla sayıda deniz dağları ve tepeleri olduğu belirlenmiş. Bu araştırmaya göre, okyanusların yaklaşık yüzde beşinde (%5) deniz dağları var. Bu dağlar da deniz tabanından 1000 metre yukarda yükseliyor. Okyanusların yaklaşık yüzde onaltısında (%16) da, daha küçük tepeler bulunuyor. Bilim insanları deniz dağlarının ve tepelerinin doğal…

devamını oku